Zaman durmaksızın bir daralıyor, bir genişliyor. Tıpkı kabul gören dileklerin, dayatılan fedakarlıkların eşiğinde, düzensiz aralıklarla atan bir kalp gibi.
28 Nisan 1909'da halife Sultan II. Abdülhamit, Yıldız Sarayı'ndan ayrılarak, özel bir trenin onu Selanik'e götürmek için beklediği Sirkeçi Garı'na gitti. Bu bir sürgündü, bir saltanan döneminin, belirli bir imparatorluk anlayışının sonu. Yerine küçük kardeşi V. Mehmet Reşat tahta geçecektir.