King Arthur
Her daim sisli ve soğuk Britanya adası çatışmalarla sarsılıyordu. Britanya kralı Uther Pendragon rakibi Cornfal dükü Gorloisle çatışıyordu. Ancak bir süre sonra aralarında barış oldu. Barış şerefine verilen şölende kral artık yakın dostu olan dük Gorloisin karısı Ygrainei burada görür ve sonsuz bir ihtirasa kapılır. Ona sahip olmak ister. Bu yeni sağlanmış barışı tehlikeye sokar. Dük Gorlois karısı Ygrainei Tintagel şatosuna kaçırır. Uther duyduğu arzuyu tatmin etmek için Merlinin yardımını ister. Merlin çok usta bir büyücüdür ve bir iksir icat ederek kral Utheri Dük gorloise benzetir. Aynı gece Uther dük Gorlois kimliğinde Ygraine ile birlikte olur ve Ygraine Arthura hamile kalır. Yine aynı gece Gorlois öldürülür. Uther ve Ygraine evlenirler. Bir zaman sonra Ygraine Arthuru doğurur ancak Merlin Ygraine ile birlikte olmak isteyen kral Utherle yaptığı anlaşma gereği Arthuru onlardan alır. Bu sırada onu takip eden Uther düşmanlarının kurduğu bir pusuya düşer. Elinde efsanevi kılıç Excalibur vardır ama yinede pusuda yenilir. Excaliburu bir kayaya saplar. Artık her kim kutsal kılıcı bu kayadan çıkarabilirse britanya kralı o olacaktır. Merlin Arthuru, eğitim alsın diye bir şövalyenin yanına verir. Zaman akar gider ve Arthur büyümüştür. Kutsal kılıcı elde etmek için bir turnuva düzenlenir. Turnuva'nın ödülü: kazanan Kılıcı kayadan çıkarmayı deneme hakkına sahip olacaktır. Arthur ağabeyi Kayın kılıcını ararken kayada saplı kılıca ulaşır. Onu kayadan bir hamlede çeker çıkarır. Herkes şaşkına düşmüştür. Şövalye bile olmayan bir çırağın bunu yapabilmesi çoğu soylu şövalyeyi çılgına çevirir. Özellikle Lothianlı Loth bunu kabul etmez. Arthuru kralları olarak kabul edinceye kadar bir çok savaş olur. Loth Barış yapmak için güzel karısı Morgause(morgana)yi Arthurla evlenmeye zorlar. Morgause Gorlois ve Ygrainein 3 kız çocuğundan biridir fakat Arthur onun kız kardeşi olduğunu bilmiyordu. İkisi birleşti. Merlin bunun çok kötü sonuçlar doğuracağına dair kehanetlerde bulunr. Çocuk doğar ve adı Mordred olur. Arthur daha sonra ise Yandaşlarından birinin kızı olan ve ilk görüşte aşık olduğu Guinevere ile evlenir. Bir hediye olarak gelen yuvarlak masa daha sonra Kral Arthur ve şövalyeleri eşit olarak oturacak ve ülkeyi yönetecek kutsal alan olur. Ancak bir yer boştu Siege perilous adı verilen bu sandalye Hhristiyan dünyasının en önemli kutsal emaneti olan Kutsal kaseyi getirecek şövalyeye ayrılır. Arthur savaşlarına devam ederken bir gün bir nehri geçmeleri gerekir. Ancak nehirdeki köprüyü çok usta bir şövalye korumaktadır. Bu şövalye Lancelot'tur. Arthur onu Excalibur kılıcı ile yener. İkisi çok iyi birer dost olurlar. Ancak Lancelot Arthurun güzel karısı Guinevereyi görür ve ona aşık olur. Bu aşk Arthurun kulağına gider ve kral derin bir kedere bürünür. Ülke işlerini boş verir ve sefalete sürüklenir. O sırada ayrıldığı eşi morgana oğulları Mordredi yetiştirmeye ve güçlü bir ordu kurmaya çalışır. Arthur bu kötü durumdan kurtulmanın tek çözümünün kutsal kaseyi bulmak olduğuna inanır. Şövalyeleri dünyanın dört bir yanına kaseyi bulmaya gönderir. Bunlardan sadece Galahad kutsal kase ile ilgili sırra nail olur. Arthur bu sayede kendine gelir. Ancak oğlu Mordred hayli güçlenmiş ve kendine çok güçlü bir ordu oluşturmuştur. Mordred kendi hakkı olduğunu iddia ettiği tahtı ele geçirmek için harekete geçer. Arthur ve Mordred camlannda karşılaşır ve korkunç bir savaş meydana gelir. Her iki taraftan birçok şövalye ölür. Mordred mızrağı ile Arthuru yaralar ancak Arthur kılıcı excalıburu mordrede saplamayı başarır. Mordred ölür ve Kral Arthur ağır yaralanır. Son bir çaba ile sadık şövalyesi Galahada kılıcı excaliburu göle atmasını söyler. Gölün leydisi onu alacaktır. Galahad bunu yapar ancak geri döndüğünde Arthuru bir kayıkta yatar halde yol alırken görür. Kral Arthur perili ada Avalona doğru yola çıkmıştır.