Özkan, henüz oyun ile işin ayrımını yapamadığı yaşlarda, üç tekerlekli seyyar arabasıyla hayata tutunmaya çalışan babası Mezeci İsmail Hakkı'nın yanında ücretsiz çalışmaktadır. Bir zamanlar tahıl satılan Pirinç Hanı, o günlerde artık adını taşıyan bir hayat sürmüyordur. Mezeci çırağı Özkan ise çalışırken 1970li yılların Pirinç Hanında esnafın gündelik yaşantısını sessizce hafızasına kaydetmektedir... Özkan daha nelere tanıklık edecektir? Nasıl bir son yazacaktır?