Dünyanın değişik yerlerinde tuhaf olaylar yaşanır: İsraildeki bir şehir buzlar altında kalır,
Güney Amerika'da bir nehir kan olup akar vs. Tüm bu olayların göbeğinde hep David isminde
esrarengiz bir adam vardır. Katolik kilisesi olaylarla özel olarak ilgilenir. Bu arada David,
Abby ve Russell Quin çiftinin Kaliforniya'daki evine kiracı olarak gelir.
Daha önceki bebeğini düşürmüş ve intihar girişiminde bulunmuş olan Abby yeniden hamiledir. Kocası
Russell ise tanrıdan emir aldığını söyleyerek anne babasını öldürdüğü için idama mahkum edilen
bir zeka özürlü mahkumu savunmaktadır. Abby, evdeki yeni misafirlerinin odasında tuhaf bir dilde
yazılmış yazılar bulduğunda devasa bir plan kendisini göstermeye başlayacaktır: kıyamet
alametleri...
Rosemary'nin Bebeği'yle daha önce kendisine beyazperdede merak uyandırıcı bir yer edinmeyi bilmiş
bir temaya yeni bir açılım getirerek epey ürkütücü bir film olmayı başaran The Seventh Sign, Demi
Moore'un olağanüstü performansından da epey güç alıyor.