Londralı gazeteci Robert Torres (Dougray Scott) 1982 yılında İspanyayı ziyaret ettiğinde Katolik bir grup olan Opus Deiye ait bir kitap hakkında araştırma yapmaktadır. Robert araştırmasının bilgilerini aldığı babası Manolo Torres (Wes Bentley) ile konuşurken acılı bir hikayenin kahramanları ile tanışır. Manoloyu Opus Deiye bağlayan kaynak grubun kurucusu Josemaría Escrivá (Charlie Cox)dır. Hikaye yirminci yüzyılın başlarında iki çocukluk arkadaşı olan Manolo and Josemaríanın hayatlarının yollarının ayrılması ile başlamıştır. Josemaríanın sevgi dolu ailesi trajik bir şekilde ölünce kilise tarafından yetiştirilir ve vizyon sahibi genç bir papaz olur. Manolo ise soğuk karakterli zengin bir endüstri devinin oğludur. İspanyanın iç savaş ile ikiye bölündüğü günlerde Manolo Nasyonalistler ile birlik olur ve Cumhuriyetçilerin içine bir ajan olarak sızar. Ajanlık yaptığı bu iki taraflı hayatında genç ve güzel bir Macar olan İldikoya (Olga Kurylenko) duyduğu derin aşk ve kıskançlık herşeyi daha da karmaşık hale getirecektir. İldiko ise cumhuriyetçilerin cesur lideri Oriol (Rodrigo Santoro) ile aşk yaşamaktadır. Bu sırada Madridde bir yerlerde genç rahip Josemaria bir grup katolk idealist genci bir araya getirmiştir. Cumhuriyetçi çeteler kiliseleri ateşe verip, sokaklarda rahipleri vurmaktalardı... Zor günlerdi ve yolları kesişecekti.