Radio, bir lise koçunun zihinsel engelli bir öğrenciyi kanatlarının altına alma hikayesi. Bir başarı hikayesi olarak anılmasının sebebi, ikilinin ilişkileri derinleştikçe engelli öğrencinin hayattaki yerini bulma konusunda dev adımlar atmaya başlaması. Bu yüzden Radio, bir spor filmi gibi görünse de aslında hayatta imkansız gibi görünen şeylerin ne kadar ulaşılabilir olduğu mesajı üzerine yoğunlaşıyor. Ed Harrisin canlandırdığı Koç Jones, T. L. Hanna Lisesinin amerikan futbolu takımını idare ediyor. Antremanlar sırasında, lisenin öğrencilerinden olan Robert Kennedy çekiyor dikkatini. Oysa Robert, okul öğrencileri arasında pek dikkat çeken biri değil. Elinden hiç düşürmediği radyosu yüzünden Radyo olarak anılan Robert, diğerlerinden farklı olduğu için yapayalnız bir öğrencilik hayatı geçiriyor. Ancak Koç Jonesun ona olan ilgisi, bu kaderi kökünden değiştiriyor. Radyoyu canlandıran Cuba Gooding Jr. birçok aktörün kariyerinde karşısına çıkan zihinsel engelli bir karakter canlandırma fırsatını kaçırmamış. Gooding Jr.ın performansı izleyiciler için kabul edilebilir inandırıcılıkta, ancak filmin asıl başarısı Ed Harrise ait. Koç Jonesun duygusal dünyası ile disiplin anlayışı arasındaki dengeyi kuran Harris, takdir edilesi bir iş çıkarıyor.