1960lı yılların sonlarında, dünyadan çok uzakta bulunan bir galakside bulunan bir gezegen yok olmak üzeredir. Bu gezegende bulunan bebeklerden 2 tanesi özel kapsüllerle dünyaya gönderilir. Bir tanesi Amerikaya düşer, diğeri ise Türkiyeye. Bizim hikayemiz Türkiyeye düşen kapsülle başlar. Bu kapsül Küçükköy isimli bir kasabaya, çiftçilikle uğraşan bir çiftin bahçesine düşer. Daha önce 3 kez düşük yapmış olan çiftin çocukları yoktur. Bu çocuğu kendi çocukları gibi büyütürler ve bunu çocuk da dahil herkesten gizlerler.
Ekber adını verdikleri çocuğun çok özel güçleri vardır. Uçabilir, gözlerinden ışın çıkarabilir, nefesiyle istediği şeyi dondurabilir, nesnelerin arkasını görebilir ve çok uzaktan gelen sesleri duyabilir. Bu özelliklerini insanlar öğrenirse Ekberi ellerinden alacaklarından korkan anne baba yıllar boyu Ekberi baskı altında tutarak bu özelliklerini başkalarının yanında kullanmasını engellerler.
Ekberin çocukluk aşkı Zeynep uzun süredir İstanbuldadır ve tek hayali bir gün memleketi Küçükköye dönmek ve orada öğretmenlik yapmaktır. Zeynepin Küçükköye dönmesi ile birlikte Ekberin de hayatında yeni bir dönem başlayacaktır. Zeynepe ilgi duyan ünlü medya patron Semih Cansöken Zeynepin tekrar İstanbula dönmesini istemektedir. Bunun için ortak arkadaşları Alevi görevlendirir ve Alev, Zeynepi dönmeye ikna etmek için Küçükköye gelir. Küçükköyde yaşayacakları trajik bir olay neticesinde Ekber afişe olur ve artık tüm dünya onun bu özelliklerini öğrenecektir.